29 Ekim 2014 Çarşamba

Gezi Stajı /Balat




                                Gezi Stajı




   Balat Gezisi

     (9.gün-10.gün)


İstanbul  kozmopolit yapısıyla farlı dinlerden ,ırklardan  ve kültürlerden insanları bir araya toplayan bir metropoldür. Bizans ,Roma ve Osmanlı imparatorluklarına başkentlik yapmıştır. Tarihi’nin  yanı sıra İstanbul hala tercih edilen ve göç alan şehirlerimizin başında gelir.Bunun en büyük etkeni  iş imkanlarının elverişli olması ve eğitimdir.2012-2013 yılında 437 bin 922 kişi göç etmiştir.Görüldüğü üzere nüfus sürekli artmaktadır buna bağlı olarak insanların barınma ihtiracıda doğru orantıda artmaktadır.Müstakil binaların yerini çok katlı yapılar almıştır. Az katlı , bahçesinde meyve ağaçları ve kulübesi olan bir evde büyümüş bir kişinin İstanbuldaki gibi insanı çevreleyip hapis olmuş hissine sokan yüksek binalar arasında pek huzurlu olacağını  birçok kişi elbet düşünmüyordur.Bu  mega kentin insana sunduğu avantajların yanında yaşam alanın kısıtlanması gibi bir negatif durum söz konusudur.Fakat farklı bir açıdan bakarsak ; eğer barınma ihtiyacını binanın kat sayısını arttırmak yerine sürekli müstakil binalar yaparak giderseydik bu sefer de kent giderek yayılırdı ve ulaşım gibi sıkıntılara yol açabilirdi.Bunun içindir ki zaten betonla dolmuş kentleri bir de çevre planlaması olmadan binaları kar amaçlı kazık gibi dikersek  vah halimize .Aslına bakılırsa tarih ,doğa ve gittikçe yükselen planlamasız binalarıyla İstanbul bir çıkmazın içindedir



Fakat farklı bir açıdan bakarsak ; eğer barınma ihtiyacını binanın kat sayısını arttırmak yerine sürekli müstakil binalar yaparak giderseydik bu sefer de kent giderek yayılırdı nüfus yoğunluğuna ek olarak uzaklık da ulaşım gibi sıkıntılara yol açabilirdi.Bunun içindir ki zaten betonla dolmuş kentleri bir de çevre planlaması olmadan binaları kar amaçlı kazık gibi dikersek  vah halimize .Aslına bakılırsa tarih ,doğa ve gittikçe yükselen planlamasız binalarıyla İstanbul bir çıkmazdadır.




Tarihi eserlerimiz de maalesef İstanbul'un planlamasız yapılanmasının mağdurları konumundadır.Buna örnek olarak;Zeytinburnuna yapılan 16/9 blokları Sultan Ahmet Camii’nin arkasından bize el sallamaktadır.Yandaki resime bakıldığında binalar arasındaki uyumsuzluğun yanında bir ilişkileri de vardır.Burada ülkemizdeki mimari değişimi de çok açıkça görebiliyoruz. Bu resim Mimari modernizim'in kültür üzerindeki etkisine çok açık bir örnek niteliğindedir.






Bu çıkmazın içinde bazı küçük yerleşim yerleri hala dokusunu korumaktadır.Balat bu yerlerden bir tanesidir.Binaları ,sokakları,insanları  her şeyi ile kendi özünü korumuş şirin bir semttir. Mahalle , bakkal, komşu kelimeleri tazeliğini korumaktadır.Ne devasa büyüklükte alışveriş merkezi ne de  gökdelenleri vardır.İnsanlar ihtiyaçlarını mahalle bakkallarından karşılarlar Balatta.15.yy da İspanyada başlayan Engizisyondan kaçan Yahudiler gelip Balata yerleşmişlerdir.Bu insanlar bilindiği üzere parayı çok iyi kontrol ediyorlardı.Ticarette gelişmişlerdi. İstanbul da da bu özellilerini gösterdiler.Tekstil,ipek,mücevherat başlıca yaptıkları ticaret mallarıdır.Sarayda da üst konumlara ulaşmış Haremde ipek ve mücevherat ticareti yapmışlardır. Osmanlıya matbaayı getirmişlerdir.Fakat basılan eserlerin ancak İbranice olmasına izin verilmiştir.






















Balat evleri genellikle en fazla 3 kattan oluşur bunun sebebi kolon ve kiriş gibi taşıyıcı sistemlerinin olmamasından dolayı depreme dayanıklılıktır.Evlerin bodrumları eskiden mutfak ,banyo gibi  evin ıslak kısımlardır bu yüzden yer çinisi kullanılmıştır.Genellikle iç mekanda ahşap kullanılır.Yaklaşık  50,60 m2 alana sahiptir ve cumbaları vardır.Binalar yan yana sıralanmıştır


       
     Ahşap Tavanlar 
                                                          
                                             
                                                           



   Bitişik Binalar ve Cumba    
    Yer Çinileri  




Binalar yan yana sıralanmıştır.Bölgede dikkatleri üzerine çeken ve şatoyu andıran büyük kırmızı bir bina size yerleşmiş olduğu tepeden izler.Bu görkemli bina Rum Ortodoks Patrikhanesidir.Günümüzde lise ve ilkokul olarak kullanılmaktadır.Fransandan gelen kırmızı tuğlalarla yapılmıştır.Bu nedenle buraya kırmızı mektep de denilmektedir. Binanın tepeden görünüşü bir kartalı anımsatmaktadır.3020m 2 alan kullanım kapasitesinde ,giriş +3 kattan meydana gelir ve kubbesinin yerden yüksekliği 40m 2 ‘dir.










Günümüzde balat evlerinin restorasyonları yapılarak bu tarihi sıcak dokunun korunması sağlanmalıdır.2004yılında restorasyon çalışmaları başlamıştır.Fakat  rehabilitasyon programının yerini 2006 yılında Fener Balat yenileme projesi altında  bu tarihi  şirin semti  de rant uğruna rezidanslar arasında hapise mahkum etmişlerdir.Balatlılar  bu durumla  mücadele için FEBAYDER’i (Fener Balat Ayvansaray Mülk Sahiplerinin ve Kiracıların Haklarını Koruma ve Sosyal Yardımlaşma Derneği)kurdular ve mahallelerini ,evlerini, işlerini ,dostlarını  ruhu olmayan kar amacı güden bir beton yığını olmaktan kurtarmışlardır.




Restorasyonu yapılmış bir ev.









Balat gezi stajından güzel bir hatıra...





Kaynaklar:


http://www.arkitera.com/haber/11358/fener-balat-donusum-projesinde-nereden-nereye

http://www.kemhaemlak.com/tr/content/fener-balatta-emlak-alirken-dikkat-edilecek-hususlar

http://www.on5yirmi5.com/haber/guncel/olaylar/126049/silueti-bozan-binalar-icin-traslama-raporu.html


















Hiç yorum yok:

Yorum Gönder